Meta eski bir nükleer santrali canlandıracak

Meta, Illinois’teki Clinton Nükleer Santrali ile İş Birliği Yaparak Karbon Ayak İzini Azaltıyor

Bu stratejik hamle, Meta’nın yapay zeka destekli veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılayarak karbon ayak izini azaltma çabalarına önemli bir katkı sunacak.

Kapanmaya Ramak Kala Gelen Destek

Uzun süredir kapanma riskiyle karşı karşıya olan yaşlı Clinton Nükleer Santrali, teknoloji devi Meta’nın müdahalesi ile adeta yeniden doğuyor. Meta, santralin operasyonlarını 20 yıl boyunca sürdürebilmesi için enerji şirketi Constellation ile kritik bir anlaşma imzaladı.

Meta ve Constellation’ın duyurduğu anlaşma, santralin kapasitesini artırmanın yanı sıra Meta’nın karbon ayak izi azaltma hedeflerine de hizmet edecek. Bu iş birliği, son zamanlarda teknoloji devlerinin nükleer enerji sektörü ile artan iş birliklerinin en son örneği olarak dikkat çekiyor. Ayrıca Meta’nın, yapay zeka veri merkezlerine enerji sağlama stratejisinin bir parçasını oluşturuyor.

Clinton Santrali’nin Geçmişi ve Meta’nın Rolü

Illinois’teki Clinton Temiz Enerji Merkezi olarak bilinen santral, 2017 yılında kapatılması planlanmasının eşiğine gelmişti. Ancak eyaletin sağladığı bir vergi indirimi sayesinde çalışmalarına devam eden santral, Meta’nın finansal desteği ile gelecek için güvence altına alındı. Meta’nın anlaşma için harcadığı miktar açıklanmamıştır.

Anlaşmanın, santralin enerji üretimine büyük katkı sağlayarak toplam kapasitesini 1.121 MW’a çıkarması bekleniyor. Clinton enerji santralinin açık kalması, birçok yerel iş imkanını koruyacak ve binlerce eve elektrik sağlayacak. Santral, 1987 yılında lisans almış ve Constellation, lisansını 2047 yılına kadar yenileme başvurusunda bulunmuştur.

Meta’nın Karbon Hedefleri ve Nükleer Enerji Adımı

Meta’nın Clinton Nükleer Santrali ile yaptığı enerji alım anlaşması, şirketin nükleer enerji alanındaki ilk adımı olma özelliği taşıyor. Meta’nın 2030 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefi bulunmaktadır. Ancak şirketin son raporunda, karbon ayak izinin arttığı belirtilmektedir.

Teknoloji Devlerinin Enerji Talebi ve Nükleerin Yeniden Doğuşu

Google ve Microsoft gibi diğer teknoloji devleri de yapay zekaya dayalı artan enerji talepleriyle karbon emisyonlarının arttığını görmüştür. Meta’nın Louisiana’da kuracağı büyük veri merkezi planları da tepkilere neden olmuştur. Bu durum, ABD’deki nükleer enerji endüstrisine yeniden canlanma getirmiştir.

Microsoft’un Constellation ile yaptığı anlaşma ile eski bir Three Mile Island reaktörünü yeniden faaliyete geçirmeyi planlaması da bu yöndeki gelişmelere örnek gösterilebilir. Ayrıca, Meta’nın yeni nesil nükleer projelere yönelik çabaları sürmektedir ve Constellation’ın Clinton sahasında ileri seviye nükleer reaktör geliştirme planları bulunmaktadır.

Related Posts

Yeni nesil iPhone CPU’su, orijinal iPhone’dan kaç kat güçlü olacak?

Telefon işlemcileri hızla gelişiyor ve artık minik bir bilgisayar kadar güçlü işlemcilerle çalışıyorlar. Peki ilk iPhone’un işlemcisini bir sonraki iPhone işlemcisi ile karşılaştırırsak, sizce ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?

Tarihte yeni bir dönem: Yapay zeka ile antik bilgiler gün yüzüne çıkıyor

Antik Roma yazıtlarındaki eksik parçaları tamamlayan Aeneas AI, yapay zekanın tarih yazımında nasıl devrim yarattığını gösteriyor. Geçmişi yeniden inşa etmek yapay zeka sayesinde mümkün olabilir mi?

Windows 11’e yeni ses paylaşım özelliği geliyor

Microsoft, birden fazla ses cihazında aynı anda ses çalma ihtiyacını karşılayacak yeni bir özellikle Windows 11’i güncellemeye hazırlanıyor.

Türkiye’den 376 bin kat daha küçük! Zenginlik içinde yüzüyorlar

Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Monako, ekonomik gücü ve kişi başına düşen geliriyle devler liginde yer alıyor. Sadece 2.08 kilometrekarelik bir yüzölçümü olan Monako Türkiye’den yaklaşık 376 bin kat daha küçük…

Yapay zeka ile beraber geleceğimizi şekillendirmek için, 1940’lardaki bir tasarıma bakmamız gerekebilir…

Amerikalı mühendis Vannevar Bush’un 1945’te hayal ettiği ama hiçbir zaman gerçeğe dönüşmeyen “memex” adlı cihaz, bilgiyle ilişki kurma biçimimizi yeniden düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Samsung’un üçe katlanan telefonu için heyecanlandıran haber

Galaxy G Fold adıyla anılan ve uzun süredir 2026’da tanıtılması beklenen Samsung’un yeni nesil katlanabilir modeli, son sızıntılara göre daha erken bir tarihte karşımıza çıkabilir.